26 Ekim 2013 Cumartesi

Okudum,Bitti: "Soğuk Kahve"


Kitapçıda dolaşırken ilgimi cezbetti Soğuk Kahve. Aldım,okudum,bitirdim. Şimdi biraz kitaptan bahsedip,izlenimlerimi aktarmak isterim...

Ahmet Batman'ın yazdığı Soğuk Kahve kısa kısa bölümlerde aşk, yalnızlık, kadın-erkek ilişkileri gibi konuların anlatıldığı bir kitap. Kısa yazılardan oluştuğu için çabucak okunup geçiliyor sayfalar,çerez gibi...
Çabucak okunup geçiliyor ama o okunanlardan ne anlaşılıyor derseniz orası biraz sıkıntı derim. Çünkü yazar bir şey söylemek isterken aslında birçok şeyi birden söylüyor ve sonuç kocaman bir dağınıklık oluyor. Bir yazıyı okuyup bitirdikten sonra durup düşünüyorum "Ne anladım ben bu yazıdan, ne demek istedi şimdi burada?" diye.. Bulamıyorum. Yani bana kalırsa Ahmet Batman'ın anlatısı çok savruk.
Örnek olarak "Mor Ekoseli Eşofman" adlı yazısından bir paragraf aktarayım:
"Balık yemeyi seviyorum,bazıları sevmez. Ben kalabalık sofraları severim,gürültü her zaman olmasa da çok çekici bir şey. Evde yalnız kaldığımda mutlaka televizyonu açarım. Bu bir yalnızlık korkusu değil." 
Dil dağınıklığının yanı sıra kelime kullanımında da oldukça cimri bir yazar Ahmet Batman. Ben bir kitapta kenarda köşede kalmış kelimelerin kullanılmasından çok mutlu olurum. İsterim ki her yazar sınırlı kullanılmış kelimelerle işlesin eserini ki okurken bize de katılsın sözcükler. Ama bu kitapta öyle bir çaba göremedim. Cümlelerin sıradan sözcüklerle örüldüğü bir kitap olmuş ne yazık ki.

"Hiç mi iyi bir tarafı yok be kardeşim!" diye düşünenler için belirtmeliyim ki altı çizilmesi, hatırda kalması gereken bir kaç afili cümle var elbette.
Beğendiklerimden birkaçını paylaşayım:
"Karşındaki seni çözene kadar varsın, çözüldükten sonrası hep bir sıradanlık."
"Anne diyebilmek başka bir huzur."
"Bu adam çayına şeker bile olur."
"Özgürsen sorun yok. Gökyüzü hala senin."
"Sen unutsan radyolar hatırlatır."
"Hayatında birinin olması seni çoğu zaman sınırlandırır."
"Kalp kanar mı? Evet. Kalp bazen hem kanar hem kanar."
"Ve bazen tek bir doğru insan, koca bir hayatı baştan yazar."
İşte benim Soğuk Kahve hakkındaki görüşlerim böyle. Genel olarak okumaktan memnun kalmadığım bir kitap oldu maalesef ama bana alengirli gelen sizler için anlamlıdır belki.
Alıp okursanız keyifli okumalar dilerim. ^_^

1 Ekim 2013 Salı

Yeni Başlayanlar İçin Çarpı İşi

Geçen kış merak saldığım ama üşengeçlikten ve sürekli ertelemekten rafa kaldırdığım 'etamin işleme projesine' başlamış bulunuyorum.
Başlarken çok tereddüt ettim... "Acaba başarabilecek miyim, ya güzel olmazsa, nelere ihtiyacım var acaba,ay ben bunun malzemelerini nereden bulacağım acaba, bu etamin kasnağa nasıl yerleştirilecek ki??" gibi birçok soru döndü durdu kafamın içinde. Kutsal bilgi kaynağı Google'a başvurdum tabi ki ama istediğim detaylı bilgiye ulaşamadım, parça parça yerlerden bulabildiğim kadarıyla yetindim. Bu yazıyı da çarpı işine gönül verip nereden başlayacağını bilemeyenler için yardım olsun, benim çektiğimi çekmesinler diye yazmak istedim. :)

İvedilikle bilinmesi gereken şey yaptığımız 'kanaviçe' mi 'etamin' mi?

Bu ikisi çok karıştırılıyor. Kimi kumaşa etamin denildiğini,yapılan işe kanaviçe denildiğini söylüyor. Kimisi etamin ile kanaviçenin farklı kumaşlar üzerine işlenmelerinden kaynaklı bir ayrım olduğunu belirtiyor. Araştırmalarıma ve annemden aldığım bilgilere göre kanaviçe,sık dokulu çok küçük deliklere sahip ince kumaş üzerine yapılan işlemelere verilen isim. Etamin ise seyrek dokunmuş, üzerinde iğnenin batacağı delikler belli olan kumaş üzerine yapılan işlemeler.
Kanaviçe işlemek çok daha zormuş,kumaş delikleri neredeyse olmadığı için üzerine suda eriyebilen file gibi bir kumaş dikilerek işleme yapılabiliyormuş. Etaminde böyle şeylere hiç gerek kalmadan büyük delikler yardımıyla bir çırpıda işleme yapılabiliyor. İkisinin ortak noktası çarpı işi olmaları...

İkinci adım olarak çarpı işi için gereken malzemeler nelerdir ve nereden alınır?

Gerekli olanlar; etamin kumaşı,kasnak,dilediğiniz renk ip,etamin iğnesi ve bir de ip makası.
Nereden temin edilirler sorusunun cevabı tabi ki Eminönüüüüü. Alcahamam Caddesi üzerinde bir çok tuhafiye var. Hepsinde çeşit çeşit dikiş nakış malzemeleri bulunuyor.
Fiyatlara gelirsek...
1 metre etamin kumaşı: 9-10 TL
Kasnak: Boyutlarına ve kalınlıklarına göre 4 TL ile 15 TL arası değişiyor.
İp: Bir renk 1.30 TL
Makas: 7.50 TL (Singer marka)

Yani çok da masraflı bir hobi değil etamin.

Her şey tamam da nasıl işleriz?

Hiç gözünüzde büyümesin etamin işlemek oldukça kolay bir iş. Başlangıç olarak basit ve tek renk bir şekil ya da yazı seçmenizi öneririm. Ben ilk olarak minik bir kalp yaptım biraz karıştırdım ama ikinci denemede sıfır hatayla işi kotardım. :)
İşlemek istediğiniz şekli seçtikten sonra etamin kumaşınızı kasnağa geçip gerebildiğiniz kadar kumaşı gerin çünkü gergin kumaşa işlemek daha kolay oluyor. Daha sonra şeklin neresinden başlayacağınıza karar verin ve çarpılamaya başlayın. Çarpılarınızı atarken ipi aynı sıklıkta/gevşeklikte bıraktığınızdan emin olun ki sonradan sökmek zorunda kalmayın. Bu o kadar zevkli bir iş ki başlayınca insanın elinden bırakası gelmiyor. Hemen bitirip geçip karşısına izlemek isteyeceğinize eminim.
Bitirdikten sonra isterseniz çerçeveletin isterseniz kasnakla duvara asın... Nasıl isterseniz,sizin yaratıcılığınıza kalmış gerisi.

Keyifli çalışmalar dilerim ^_^

(İlk denemem)


(Bitirip böyle izlemesi de pek keyifli)

(Güzel arkadaşım için yaptığım çalışma)

(Kitap ayracı)