23 Mart 2014 Pazar

Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi

Geçtiğimiz haftalarda sevdiceğime bir hoşluk yapsam da mutlu olsa diye düşünüyordum ki araştırmalarım sonucu tam da Onun zevkine göre olan bir yer keşfettim:Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi...

Evet,her erkek otomobil sever ama bazıları daha çok klasik sever.Benim sevdiceğim de klasik otomobil tutkunlarından,yolda bir tanesini görünce beni unutup peşinden gidebilecek kadar hem de. :) Dolayısıyla mutlu olması için bir klasik otomobil müzesine gitmemiz çok yerinde olacaktı. Biz de kalktık gittik.Gitmeden önce kutsal bilgi kaynağı Google'dan araştırma yapmak istedim ama sınırlı şeyler çıktı karşıma, bu yazıyı ona istinaden yazmaya karar verdim.

Müze Hakkında
Gelmiş geçmiş en güzel araçların sergilendiği müzede 1926'lı yıllardan başlayarak değişik yıllara ait birçok otomobil yer alıyor. 1954 model Corvette'den 1962 model Impala'ya kadar daha nice klasiğin yer aldığı müzede savaş jeepi ve itfaiye aracı da sergileniyor. Dışarıdan bakıldığında ne olduğunu kestiremeyeceğimiz sergi binasının içi şimdiki zamandan bağımsız gibi adeta.Ve otomobillere ilgi duymayanların dahi dikkatini çekecek kadar hoş bir atmosfere sahip.

Ziyaret Saatleri ve Ücreti
Hemen belirtmeliyim ki müze sadece cumartesi günleri, 11:00-18:00 saatleri arasında açık. Giriş ücreti ise 5 TL.

Ulaşım
Ferahevler Nuripaşa Caddesi üzerinde yer alan müzenin internet sitesinde adresi var ama kapı numarasında bir değişiklik olmuş,müze artık 81 değil 107 numarada bulunuyor. Müzeye ulaşım toplu taşımayla oldukça kolay;Hacıosman metro istasyonundan çıkınca yan taraftaki otobüs durağından 29D numaralı otobüse binip 'Metin Oktay durağında' inerek müzeye ulaşabilirsiniz. Ya da yine aynı yerden, üzerinde Metin Oktay yazan kırmızı şapkalı minibüslere binip müze önünde inebilirsiniz.

Daha ayrıntılı bilgi için: http://www.atamanmuseum.com/tr/



Yanı başımızda olmasına rağmen bilmediğimiz bir müzeydi.
Gidip gördük ve koleksiyonu çok beğendik.
Ziyaret etmek isteyenlere keyifli gezmeler dilerim. ^_^





17 Mart 2014 Pazartesi

Başka Türlü Bir Zeka: Menteşler'in Murat

Murat Menteş'i tanımayan var mı? Ne acı ki ben geçtiğimiz yılın son aylarına kadar tanımıyordum. Ve adam iki binli yılların başından beri edebiyat dünyasında arz-ı endam ederken kış uykusunda falan olduğumu düşünüyorum.Çok geç kalmışım.Hala okumayan varsa çok geç kalmış.

Tanımak isterim diyenler için buyurunuz -benim gözümden- Murat Menteş:

Menteş'in yazdığı üç romanı var şimdilik; Dublörün Dilemması, Korkma Ben Varım ve Ruhi Mücerret.İsimleriyle bile ne kadar farklı olduklarını anlatan bu eserlerden ilk ikisini büyük bir keyifle okudum. Hani bazı kitapları okurken hayatımıza dokunan satırların altını çizmek isteriz ya,ben kalemi elimden bırakamadım.Gözüm gibi baktığım kitaplarım çiziklerle doldu ama hepsi de çok yerinde çizikler oldu.

Murat Menteş kitaplarının konusunu oluşturanlar belki de milyonda bir yaşanan hayatlar.Bu hayatları öyle enteresan kurgulamış öyle güzel tasvirlerle bezemiş ki küçük bir kıvılcımdan yangın çıkarmayı başarıp dört başı mamur yapıtlar haline getirmiş.Öte yandan karakterlere Nuh Tufan,Şebnem Şibumi, Hayati Tehlike gibi isimler vermesiyle de kelimelerle ne denli güzel oynadığını göstermiş bizlere.

Bu kadar tuhaf isimli karakterlerin olduğu bir roman ne kadar garipliklerle dolu olur bir düşünün...Mesela  Korkma Ben Varım'da Hayati Tehlike'nin yaşadıklarını anlatan bir bölüm var.Adam Boğaz Köprüsü'nden atlıyor,yaralanıyor ama kurtuluyor.Denizden çıkıp evine gidiyor falan... Ne absürd dimi? Okurken bunu fark ettiğinizde kapağı kapatıp kitapla muhabbetinizi bitirebilirsiniz pekala.Ama yapamıyorsunuz. Kurgunun garip çekimine kapılıp "eee daha daha..." derken buluyorsunuz kendinizi ve okuduklarınız 'garip' bir şekilde saçma gelmiyor size. Bu yüzden Murat Menteş acayiplikler mühendisi bence. :)

Okuduklarımdan sonra Murat Menteş'in entelektüel kişiliğine büyük bir hayranlık duymaya başladım. Bana kalırsa kendi bellek havuzunu doldurmadan kalem sallayan bir yazar değil Murat Menteş. Bazı şeyleri çoktan aşmış,özümsemiş ve okuruna sunmasını iyi bilmiş bir yazar. Her sayfası saygı duyulası bir birikimin ürünü olan kitapları okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacağınızı düşünüyorum. :)



Normalde olsa hüngür hüngür ağlayacağımız şeylere kıs kıs güldüren bir yazar Murat Menteş...
Kahve değil çay içerken okunması gereken bir yazar Murat Menteş...
Daha çok yazması gerektiğine inandığım bir yazar Murat Menteş...
Benden bu kadar,sizlere keyifli okumalar. ^_^


Not: Yazar ile tanışma sürecimde sorularımı bıkmadan cevaplayan en tatlı ve en sıkı Murat Menteş okuru olan Tuğba Şen'e teşekkür etmeyi bir borç bilirim. ^_^

14 Mart 2014 Cuma

Muzlu Çikolatalı Pasta

Bu sene annemin doğum gününde bir değişiklik olsun istedim ve yaş pastasını kendim yaptım. Yaptım demeye de utanıyorum aslında çünkü yaptığım hazır malzemeleri bir araya getirmekti yalnızca. :) Yine de pastamız görüntüsü ve lezzeti itibariyle beğenildi,yoğun ilgi gördü ve kesildiği an bitti. :) 

İşte o pastanın malzemeleri ve yapılışı şöyle:

*1 hazır kakaolu pastaban
*1 paket kakaolu pasta kreması
*1 litre süt
*1 paket kakaolu creme ole
*1 çay bardağı damla çikolata
*1 adet muz
*1 büyük boy rulo kat
*1 fincan kaynar su
*1 tatlı kaşığı nescafe

Nescafeyi  kaynar suda eritip pastabanın katlarını ıslatıyoruz. Creme oleyi, paketin arkasında yazdığı doğrultuda hazırlıyoruz ve ilk katın üzerine yayıyoruz.Üzerine ince kestiğimiz muz dilimlerini ve damla çikolataları dizip ikinci kat pastabanı üzerine kapatıyoruz. Pasta kremasını hazırlayıp pastanın üzerini komple kaplıyoruz.Daha sonra etrafına rulo katlarla çit çekip, üzerini dilediğimiz gibi süslüyoruz.

Bu pastayı ben de ilk kez denediğim için acemilik eserim oldu.Yaptığım minik hatalar vardı bunlar olmasa çok daha başarılı olabilirdim. :) Bu pastanın en önemli olayı creme olenin kıvamı bence.
Üzerinde yazıldığı gibi yarım litre değil de bir miktar daha az sütle yapılsa ve yoğun bir kıvam elde edilse çok daha iyi olur diye düşünüyorum.Ya da creme oleyi daha önce yapıp dolapta biraz donmaya bırakabiliriz. Diğer türlü kekin üzerinde durmuyor akıp gidiyor. 




İşte size şipşak doğum günü pastası...
Üşenmeyin yapın, sevdiklerinizi sevindirin. :)
Şimdiden afiyet olsun.  ^_^