9 Ocak 2014 Perşembe

"Dünya" dedi, "bir dilek gerçekleştirme fabrikası değil."

John Green tarafından kaleme alınan Aynı Yıldızın Altında (özgün adı, The Fault In Our Stars) ön yargılarım nedeniyle okumakta geç kaldığım bir kitap oldu.
20'li yaşlardaki okuyucular için gereksiz büyüklükteki puntoları ve daha çok 15-16'lı yaşlarda olan kızlarımızda görmem nedeniyle pek sıcak bakmadığım bir kitaptı. Almadım,okumadım.Ama tahmin edin daha sonra ne oldu? Tabi ki -yine- merakıma yenik düştüm. :)
Sayfalarının azlığı ve zaten 'gerçek anlamda' puntolarının gereksiz büyüklüğü nedeniyle bir çırpıda bitti kitap. Konusu kanser hastası olan iki gencin yaşadıklarından ibaret. Bu alışılmışın aksine acıtasyonlarla dolu bir kanser öyküsü değil,öleceklerini bile bile yaşayan hatta aşık olan iki gencin anlatısı.
Evet biraz etkileyici ve düşündürücü,yer yer de öğretici. Severek okudum.Ancak sevmediğim şeyler de yok değil. Mesela 'hayata ve kansere dair beylik lafların' 17-18 yaşlarındaki karakterler tarafından sarf edilmesi. Söylemek istediğim, yaşlarından büyük cümleler kurabilmeleri... Bu unsur bi' okur olarak beni yer yer hikayeden kopardı.Çünkü kurgu olduğunu bilseniz bile kitabı okurken gerçek olduğuna inanıp,onun dünyasına kapılırsınız.Ben 'gerçek anlamda' kurgu olduğu bilinciyle okudum, keşke inanabilseydim.Kitaba dair okuduğum birkaç yazıda herkes hüngür hüngür ağladığını yazmış. Evet, ben de bazı satırlarda 'gerçek anlamda' duygulandım -belki bir iki damla yaş da döktüm- ama hüngür hüngür ağlamadım. o.O Bir de kitabın sonu biraz hayal kırıklığı yarattı. Beklediğim son o türden bi'şey değildi. Bunlar dışında tavsiye edebileceğim bir kitap Aynı Yıldızın Altında.
Son olarak belirtmek isterim ki bu yıl -sanırım Haziran ayında- kitabın beyaz perdede gösterimi olacakmış. Aslında kitabını okuduğum filmleri izlemeyi pek sevmem.Ancak kitapta -özellikle Hollanda seyahati sırasında- öyle güzel tasvir edilen romantik anlar var kiii işte onları görmek için filmi de izleyebilirim.



Herkese keyifli okumalar dilerim ^_^

Not: Yazıda sıkça 'gerçek anlamda' ifadesini kullanmamın sebebi kitapta saklı ;)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder