7 Kasım 2014 Cuma

Görülmemiştir Böyle 'Yüzyıllık Aşk'


Pastırma sıcakları sayesinde yaşama hevesimin yerine geldiği bir cuma gününden herkese selamlar! ^^ Böyle güzel havalarda İstanbul gözüme bir başka görünüyor gerçekten, yani biraz daha çekilebilir oluyor. (Sonra geçiyor tabi) İşte tam da bu sebepten üstümdeki miskinliği atıp bir haftadır yayınlamayı planladığım blog yazımı yazıp, beğenilerinize sunmak istedim.
...

Haberiniz var mı bilmiyorum, İstanbul Modern'de 25 Eylül'den beri bir sergi var; Yüzyıllık Aşk... Adını duyar duymaz insanda görme isteği uyandıran bu sergiye geçen hafta gittim,nihayet. Ve gördüklerim karşısında gerçekten etkilendim. Muhteşem bi' emek, imrenilesi bi' arşiv...
...

Yüzyıllık Aşk, İstanbul Modern'in 10. yılında, Türk sinemasının 100. yılına özel sunduğu bir sergi olup sinemamızı, kurulduğu yıl olarak kabul edilen 1914 tarihinden günümüze kadar -daha çok seyirci gözünden- yansıtma özelliği taşıyor.


Git gide büyüsünü yitirdiğine inandığım sinemanın 'Yeşilçam' yıllarında gördüğü ilgi ve sevgi çok acayip bence. Yani düşünsenize izleyiciler, oyuncuları gerçek gibi algılayacak kadar kaptırabiliyorlarmış kendilerini. Sinemaya girebilmek için mahşeri kalabalıklarda beklenen kuyruklar ya da bir filmi günlerce analiz etmeler... Şimdilerde anılan haliyle 'fan' sevgisi değil bu bana kalırsa, başka türlü bir sevgi. Belki de her şeyin daha anlamlı olduğu ve gizini koruduğu o güzel zamanların bir getirisi... Bilmiyorum. Ama şimdiki 'yavanlığın' o zamanlarda olmamasına bir yandan sevinirken diğer yandan imreniyorum. Kalmadı şimdilerde o derinlik çünkü. Aklımın erdiği kadarıyla 'Yeşilçam' yıllarına götürüyor beni bu sergi, yaşayamadığım yıllara uzaktan bakıyorum gezerken ve içimde güzel hisler uyandırıyor. Sergide sunulan belgelerin kişisel çabalarla arşivlenmiş ve bu proje için bir araya getirilmiş olması ise sergiyi daha da kıymetli yapıyor gözümde.

(Yeşilçam yıllarından kalan bir dergi sayfası... Her hafta dergiye bir sinema oyuncusu konuk olur ve gelen aramaları karşılayarak seyirci sorularına yanıt verirmiş. Bence çok samimi ^^ )






Bu sergide en çok etkilendiğim bölüm Yılmaz Güney için hazırlanan dolap oldu. Üstadın kendi el yazısıyla yazdığı kartları, mektupları görmek beni çok mutlu etti.
      

Aslında çok da anlatıp 'gitmiş kadar olmanızı' istemiyorum. Benim amacım kısa bir ön bilgi vermek. Oraya gidin ve sinema odasına girip çok sevdiğimiz o Yeşilçam filmlerinin en unutulmaz bölümlerini plaklardan izleyin bence. Şayet iyi bir sinema izleyicisiyseniz sizler de bu sergiyi çok seveceksiniz.

                                  

         ( Bana bu klişe fotoğrafı çekmeyi nasip eden Allah'a "şükürler olsun" demek istiyorum :) )

Minik bi' hatırlatma; İstanbul Modern'e gidip Yüzyıllık Aşk'a tanıklık etmek isteyenler için son gün 4 Ocak 2015.
Hazır pastırma sıcakları boy gösterirken bu havaları iyi değerlendirin bence, sonra bir süre daha lahana gibi kat kat giyinmek durumundayız. 
Gidecek olanlara şimdiden keyifli gezmeler diliyorum.
Sevgiler ^^





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder