29 Aralık 2014 Pazartesi

Selam 2015, Biz Dostuz!

Hatırlayanlarınız olacaktır, 2013'e veda ederken yılın değerlendirmesi tadında bir yazı kaleme almıştım. Bir süre sonra yazıyı blogdan kaldırsam da büyük keyifle dizmiştim kelimelerimi aslında... Yeni yıla üç gün kalmışken, uğruna karşılama yazıları yazdığım 2014 için bir de uğurlama yazısı yazmak istedim.
...

Kimi konularda gelenekselci olsam da, büyük oranda yeni olan her şeyi severim ben, pek çoğunuz gibi... Yeni olan tazedir. Biriktirmemiştir dolayısıyla yorulmamıştır ve temizdir. Umut doludur, güzelliklere gebedir... Her yeni yılı bu yüzden kutlamaz mıyız zaten? İyisiyle kötüsüyle geçen 365 gün vardır, geride bırakmaya hazırızdır çünkü değişen takvim yaprakları gibi yenilenmek isteriz...Yani en azından ben bunu her sene sonunda canı gönülden isterim.

2014 benim için tam anlamıyla 'rüzgar gibi geçti'... Geçen yılbaşı gecesi çektiğim tombala kartındaki rakamları bile hatırlıyorum derken sene bitmiş. Sizler neler yaşadınız, bitsin mi istediniz bitmesin mi istediniz bilmem ama ben pek bir şey anlamadım bu yıldan. Dönüp yazdıklarıma bakınca "aaa bu da bu yıl olmuş" diyorum. Geneli güzel geçen günleri geride bırakmaya hazırlanırken bu aceleci yıldan sizlere bir iyi bir de kötü haberim var:

Önce iyi haber...
2014 için hayatımın miladı diyebilirim. Çünkü öğrencilik hayatım resmen bitti. Kazanmak için çırpındığım üniversite, beş yılda su gibi akıp geçti. Fahri İzmirli kızınız artık Marmara Üniversitesi'nin mezun kadrosunda ve altı ay geçmesine rağmen buna hala inanamıyor. (Hayatımın sonuna kadar okuyacağımı falan düşünüyordum da ben... ^^ ) Allah isteyen herkese nasip etsin. Mezun olmak tatlı bir duygu...

Kötü haber ise sadece bu yıl değil bir ömür boyu tadımı kaçıracak bir konu... Kardeşim dediğim, canımdan bildiğim çok güzel bir adamı kaybettim bu yıl, hem de çok acı bir şekilde. Allah affetsin ama biri vefat ettiğinde hep "Ben dağ gibi babamı kaybetmişim gencecik yaşında, ona mı üzüleyim şimdi yaa." derdim fütursuzca . İşte bu yıl düşünmeden sarf ettiğim, boyumu aşan sözlerin bedelini ödedim ben. Allah ders verdi bana. Sarım'ın, can kardeşimin gidişiyle içim öyle bir düğüm düğüm oldu ki anlatamam! Kabul edemediğim, hatrıma geldikçe yutkunamadığım bir acı daha eklendi içime. Allah Hanifi Ören'i bizden daha çok seviyormuş demek ki erkenden aldı yanına, biraz da siz özleyin dedi bize de. (Bin kere daha mekanı Cennet bahçeleri olsun can kardeşimin.) Allah kimseyi sevdikleriyle sınamasın, çok zor...
...
Bu sene ajandamı pembe seçtim çünkü 2015'in toz pembe tadında geçmesini diliyorum, kendisinden beklentim büyük!


Evet, eski defterleri kapattık.
Önümüzde tertemiz, yeni sayfalar var ve biz ne yazarsak onlarla dolacaklar.
Umarım kalemi elinize aldığınızda sayfalarınıza gözyaşı yerine mutlu kelimeler akar...
2015'in hepimiz için, sevdiklerimiz için, ülkemiz için, tüm dünya için toz pembe tadında geçmesini diliyorum.
Allah kimseyi bu günlerinden geriye koymasın ama daha güzel günleri de bizlerden esirgemesin.
Mutlu yıllar!

Fahrizmirli'den sevgiler ^^





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder